top of page
Yazarın fotoğrafıKerem SEZER

Yasak Elma yada!!! Siyanürlü Elma

1954'ÜN 8 Haziran'ında evine gelen temizlikçi tarafından yatağında ölü bulundu. Bir gün önce ölmüştür.

Başucunda, siyanüre batırılmış ve birkaç ısırık aldığı bir elma bulundu.

Bilgisayar biliminin babası ve yapay zekanın kurucusu olarak bilinir. Fakat bu çok eksik bir tanımdır. Kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük bilim insanı kabul edilen, çok yönlü bir dehaydı. Biyolojiye, neredeyse boş vaktinde diyebileceğimiz bir kolaylıkla, dev bir kuramsal katkı yapmıştı. Ulusal takıma seçilebilecek performansta başarılı bir koşucuydu (Şehirlerarası yolculuk yapacağı zaman bavullarını trenle gönderip kendisi yaya olarak giderdi). Ha unutmadan, bir de 2. Dünya Savaşı'nı kazanmıştı!!!


Bu süper adamın hayatına dair bazı detaylara gelince; çocukluğundan itibaren yapmış olduğu çalışmalarda teori ile pratiği birlikte ele alması, zihninin teori ile pratik alanlar arasında dolaşmasına izin vermesi, yaratıcı düşünmesine ve bilgisayarların düşünüp düşünemeyecekleri konusuna yönelmesini sağlamıştır. 1936'dan 1938'e kadar Alonzo Church'un gözetmenliğinde özellikle Avrupa'daki Nazi yayılmacılığından kaçan birçok ünlü matematikçinin (John von Neumann gibi matematiğin önde gelen isimleri) buluştuğu Princeton'da doktora derecesini almıştır. Bu dönemde matematik alanında çalışmalarına devam etmiş ve kendi adıyla anılan birçok matematik ve mantık terimini de bilimin hizmetine sunmuştur. John von Neumann tarafından kendisine Princeton'da bir kürsü önerilse de kendisi

İngiltere'ye, Cambridge'e dönmüştür.


İngiltere'ye dönmesinden kısa bir süre sonra, İngiltere'nin Almanya karşısında savaşa girmesi hayatında önemli bir dönüşüme yol açmıştır. Şifreleme teknikleri konusunda çalışmaya başlamış olan bu bilim insanı, İngiltere savaşa girmeden Hükümet Kod ve Şifre Okulu'nda bir ekipte yarı zamanlı çalışmaya başlamıştır. Ancak burada kendilerine Almanya ordusunun kullandığı, henüz gizli tutulan makineler gösterilmemekte, şifrelemenin doğası ve mekanize edilmiş matematiksel rutinler ile neler yapılabileceği üzerinde durulmaktadır. Savaş kararı alınır alınmaz kendisi, Milton Keynes kentindeki ünlü Bletchley Parka geçer ve kod kırıcılık kariyeri tam anlamıyla başlamış olur. Hükümete bağlı şifre kurumunun üssü olan Bletchley Park'ta savaşın başlamasından itibaren birçok matematikçi, mantıkçı ve hatta satranç ustası bu üste çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde artık eski şifrelerin yerini çeşitli makinelerle oluşturulmuş ve bu yeni makinelerle oluşturulan şifreli mesajların kırılması ancak matematik ve mantık ile mümkün olmakta, bu da onun gibi birçok ismi vazgeçilmez kılmaktadır.


Savaşın ortalarına doğru Bletchley Park'ta gece gündüz her 30 saniyede bir Alman mesajı çözülür hale gelmişti. Askeri tarihçiler bu bilim insanının sağladığı istihbarat avantajının Almanya'nın yenilmesini iki yıl kadar öne çektiğini söyler.


Bugün "bilgisayar" denen makinenin kuramsal temelini savaştan önce kendisi atmıştı. Savaş bittikten sonra Londra'da, daha sonra da Manchester Üniversitesi'nde, ilk gerçek elektronik bilgisayarları inşa eden uzmanlardan biri olarak çalıştı. 1950'de yapay zekânın işaret fişeği sayılan "Hesaplama makineleri ve zekâ" makalesini yayımladı. 1951'de (Leibniz'i önce onurlandırıp sonra yüz üstü bırakan) Kraliyet Akademisi'ne üye seçildi. 1952'de canlılarda benekler ve çizgilerin nasıl oluştuğunu açıklayan harika eserini ortaya koydu. Ama aynı zamanda 1952 yılı bu bilim insanı için şansının döndüğü yıl da oldu.


Evinde gerçekleşen bir hırsızlıktan ötürü şikayette bulunduğu polis komiseri, bulduğu bir delil nedeniyle şüphelenerek kendisine bir soru sorar, bu soruya dürüstçe cevap vermiş ve cinsel tercihini saklamamıştır. Kendisi eşcinseldi ve bu o çağda İngiltere'de suçtu. Mahkeme kendisine hapis cezası ile hormon tedavisi denilen bir tür işkence arasında seçenek sununca özgürlüğü seçti. Ve 1954'ün 8 Haziran'ında evine gelen temizlikçi tarafından yatağında ölü bulundu. Bir gün önce ölmüştü. Başucunda, siyanüre batırılmış ve birkaç ısırık aldığı bir elma bulundu.


2009 yılında İngiliz devletinin başbakanı Gordon Brown, kendisine yapılan muameleden ötürü hükümeti adına resmen özür diledi. 2013'te Kraliçe II. Elizabeth bu büyük bilim insanının, o saçma yasayı çiğneyerek işlediği "suç"u affetme kararı aldı. Birkaç yıl sonra parlamento aynı durumdaki (15.000'i hâlâ hayatta olan) 65.000 erkeğin de affedilmesini öngören kendisinin adı ile anılan bir yasa çıkardı. (*)


Bu büyük bilim insanı, bilgisayarın ve yapay zekânın kurucusu kabul edilen;


ALAN MATHISON TURING’dir.


Bugün, sembolü ısırılmış bir elma olan teknoloji şirketinin kurucusu, Turing’e duyduğu hayranlık nedeniyle bu sembolü seçmiş olabilir mi?

Bu sorunun gerçek cevabını belki de asla bilemeyeceğiz...

Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın.


 

(*) Kaynak; Bilime Yön Verenler / Yazar : Prof. Dr. Yüksel ÖZDEMİR / Nobel Kitabevi Aralık 2018

Yapay Zeka / Yazar : Prof. Dr. Cem SAY / 50 Soruda Kitap Dizisi 17 / yapay zeka / Ekim 2018

82 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page